Arşiv

Archive for the ‘Global Ekonomi Politik…’ Category

DEMOKRASİ OYUNU

Dünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi, Türkiye’de de hayli zamandır bir demokrasi oyunu oynanıyor (daha baştan söyleyelim ki, bizâtihi oyun, güzel, işlevsel ve gerekli bir şeydir. Burada oyun, kelimenin pejoratif anlamında kullanılmıştır). Bir kere oyunu kuranlar, sahneye koyanlar var ki, onlara mülk sahibi egemen sınıflar denmesi gerekiyor ve her toplumda dar bir oligarşiyi oluşturuyorlar; oyunda aktif rol alan “oyuncular” var, onlara da politikacı deniyor, şu bildiğiniz kaşarlanmış profesyonel politikacılar taifesi; bir de, toplumun ezici çoğunluğunu oluşturan sıradan insanlar, yoksul figüranlar kitlesi var… Daha fazlasını oku…

Orta Vadede Küresel Kargaşa

C12015494e0ca7a7319d43ad10d4b02a6Kısa vadede (önümüzdeki bir veya iki yıl) öngörüde bulunmak ahmakça bir oyun olur. Gerçek politik / ekonomik / kültürel dünyada çok fazla öngörülemez ani dönüşler ve kırılmalar mevcut. Fakat orta vadede (on yıl veya fazlası), eğilimlerin ve sınırlamaların eksiksiz bir ampirik analiziyle birlikte uygulanabilir teorik çerçeveye dayanan mantıklı açıklamalar yapmayı deneyebiliriz.

İçinde yaşadığımız dünya-sistemi hakkında ne biliyoruz? Öncelikle bu sistemin temel prensibinin sürekli sermaye birikimine dayanan kapitalist dünya-ekonomisi olduğunu biliyoruz. İkinci olarak, onun tarihsel bir sistem olduğunu ve diğer bütün sistemler gibi (bir bütün olarak evrenden en küçük nano-sisteme kadar) bir ömrü olduğunu biliyoruz. Önce meydana gelir, kurallara ve yarattığı yapılara uygun olarak “normal” ömrünü yaşar ve sonra bir noktada sistem dengeden çok uzaklaşır ve yapısal bir krize girer. Üçüncü olarak, devletler arasında ve içinde uçurumun sürekli arttığı günümüz dünya-sisteminin gittikçe kutuplaşan bir sistem olduğunu biliyoruz. Daha fazlasını oku…

Bu Hepimizin Hikayesi…

Bizim hikayemiz...

İnsanlığın hikayesi...

11 Eylül Kimin Hikâyesidir?

Her şeyden ve herkesten önce Colin Powell’ın yalan hikâyesidir.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin ünlü toplantı salonununda, canlı yayında elinde minicik bir tüple yalan söyleyen ve Irak işgal edildikten, Bağdat yakılıp yıkıldıktan, yüz binlerce insan katledildikten sonra “Hepsi yalandı beni CIA kandırdı” diyen siyah Amerikalının hikâyesidir. Bir ülkenin tüm dünyaya yalan söyleyerek nasıl işgal edilebileceğinin hikâyesidir. O yalanı yutan tüm dünyanın hikâyesidir. Daha fazlasını oku…

Ekonomik Tetikçi (ET)…

Ekonomik Tetikçi (ET)…
Ekonomik tetikçi (ET)  dediğim kişiler, birçok ülkeyi trilyonlarca dolar dolandıran yüksek ücr8etli profesyonellerdir. Bu kişiler, Dünya Bankası, Birleşik Devletler Uluslararası Kalkınma Ajancı (USAID) ve diğer yabancı ‘yardım’ kuruluşlarından büyük şirketlerin kasalarına ve gezegenimizin doğal kaynaklarını kontrol eden  birkaç varlıklı ailenin ceplerine para aktarırlar. Kullandıkları araçlar arasında sahte finansal raporlar, hileli seçimler, rüşvet, zorbalık, seks ve cinayet vardır. Oynadıkları oyun imparatorluklar kadar eskidir ama günümüzün küreselleşme süresinde yeni ve korkutucu bir boyuta ulaşmıştır.
 Nereden mi biliyorum? Ben bir ET idim.
 __________________BİR EKONOMİK TETİKÇİNİN İTİRAFLARI / John Perkins /  Kitap s.7

Ortadoğu’da psikolojik operasyonlar ve maliyetleri…

Irak'ın işgalinde yapılan gizli psikolojik operasyonlar!

Daha fazlasını oku…

Büyük sistemle çatışmak hayırlı olmaz…

Leyla TavşanoğluUluslararası İlişkiler Uzmanı Prof. Dr. Hasan Köni’den Batılı güçlere kafa tutanın ‘vay haline’ yorumu:

Büyük sistemle çatışmak hayırlı olmaz

Büyük ağabeyi darıltmamak lazım. Çünkü fena halde çakıyor ve nereden çaktığı belli olmuyor. Türkiye’de darılttınız mı şamarı Amerikalıdan değil bir Türk’ten yiyorsunuz.

Her yönetimin kültürü dış politikaya yansır. Ama büyük sistemin amaç ve iddialarıyla çatıştığınız zaman üzerinize korkunç baskılar gelir. Hemen yönünüzü değiştirmek zorundasınız. Daha fazlasını oku…

Demokrasi emperyalist güçlerin işine gelmez…

03/04/2011 1 yorum
ordadoğuda demokrasiTunus’tan sonra Ortadoğu’da en büyük kitlesel ayaklanmanın yaşandığı Mısır’daki protestoların ülkede bir rejim değişikliğine yol açacağı kesindi. Öyle de oldu. Hüsnü Mübarek’in istifasından sonra, meydanları dolduran kalabalıklar, bu kez sevinç çığlıkları atmaya başladı. Muhalif lider Muhammed El Baradey hayatının en güzel gününü yaşadığını söyledi ve bundan sonra ülkenin daha iyi koşullarda yönetileceğine olan inancını dile getirdi.

Dünden Bugüne…

Bakın 1996’da Huntington ne demiş:

Türkiye kendini laik bir devlet olarak tanımlamayı sürdürdükçe, İslam liderliği onu reddedecektir.
Ama Türkiye kendini yeniden tanımlarsa ne olur?..
“…Türkiye, Balkanlardaki, Ortadoğudaki, Kuzey Afrikadaki ve Orta Asyadaki Müslümanlarla sahip olduğu geniş tarihsel bağlar açısından bütün Müslüman ülkeler arasında tek ve biriciktir
“…Nasıl Güney Afrika, ırk ayrımcılığını terk ederek kendi uygarlığındaki bir parya devlet konumundan, o uygarlığın lider ülkeliğine yükselmişse, Türkiye de kendisine aynı derecede yabancı olan laikliği reddederek bunu gerçekleştirebilir
“…Laiklik ve demokrasi olarak, Batının kötü ve iyi yanlarını yaşayan Türkiye de aynı biçimde İslamın liderliğine hazırdır. Fakat bu liderliği yüklenebilmek için, Atatürkün mirasını, Rusyanın Leninin mirasını reddettiğinden daha kapsamlı olarak reddetmelidir. Türkiyeyi bölünmüş bir ülke olmaktan çıkarıp bir çekirdek ülkeye dönüştürmek, aynı zamanda Atatürkün kalibresinde, dinsel meşruiyet ile siyasal meşruiyeti birleştirebilecek bir lideri gerektirir.

Evet, kitabının 178 ve 179’uncu sayfalarında Huntington aynen böyle diyor. (Simon and Schuster, New York, 1996)
Bir ülke stratejik anlamdaki önem, konum ve durumunu değerlendiremezse birileri gelir size kendi çıkarları adına (sizi düşündüğünden değil a…) böyle bir rol ve senaryo önünüze kor ve hele de bu bir dünya devi ise maalesef bugün olduğu gibide dayatır…

‘Yürüyorum çünkü korkuyorum’…

Yürüyorum, çünkü, modernitenin en değerli kazanımlarının, her şeyi mülk edinen ama kimseye hesap vermeyen bir finans ve aristokratlar çetesi tarafından yıkılmasından korkuyorum. Refah devletinin, sağlık ve eğitim sisteminin, halk yararına sanat, bilim geleneğinin, azınlıkları ve yoksulları koruma ilkesinin ve bunlar gibi üç yüz yıl boyunca insanların uğruna savaştığı ve öldüğü şeylerin yok edilmesinden korkuyorum…

________ Londra’da geçen sekiz yılın en büyük protesto gösterisine katılan Laurie Penny’nin, yürüyüşe gitmeden önce yazdığı yorum

Mısır ve Dersleri…

Mısır Dersi...Mısır dersi...

Kaynak: http://gazete.netgazete.com/ShowPaper.aspx?news=takvim

Türkiye Demokrasisi…

25/12/2010 1 yorum
EconomistDemokrasi değiliz, Kusurlu Demokrasi bile değiliz!
Türkiye “Melez Rejim” ülkesi! Otoriterliğe bir adım kaldı
Economist Intelligence Unit* (EIU), 2010 Demokrasi Endeksi araştırmasını yayımladı. 167 ülkeyi kapsayan araştırma, demokrasilerin tüm dünyada inişte olduğunu gösteriyor. Ülkemiz demokrasisinin ise, 2008 raporu ile karşılaştırıldığında, iki yıldır ilerleme kaydetmek bir yana, iki basamak gerilediği ve dünya sıralamasında 87. sıradan 89. sıraya indiği görülüyor.
EIU, ilki 2006’da ikincisi 2008’de olmak üzere bu yıl kasım ayında üçüncü Demokrasi Endeksi’ni yayımladı. 165 bağımsız devlet ve iki bölgeyi (mikro ülkeler araştırmaya dahil edilmemiş) kapsayan çalışma, ülkelerin demokratik durumunu beş kategoride değerlendiriyor:
• Seçim sistemi ve çoğulculuk
• Hükümetin icraatı
• Siyasal katılımcılık
• Siyasal kültür
• Medeni haklar
Demokrasiler ise dört grup altında toplanıyor:
• Tam demokrasiler
• Kusurlu demokrasiler
• Melez rejimler
• Otoriter rejimler
Özgür/adil seçimler ve medeni haklar demokrasinin vazgeçilmez koşulları olmakla birlikte, şeffaf ve verimli bir yönetim, yeterli siyasal katılım ve demokratik bir siyasal kültür ile desteklenmedikçe, tam bir demokratik yapının oluşması olanaksızdır. Kaldı ki her türlü darbeye dayanıklı, sağlam bir demokrasinin kurulması zordur. Uzun bir geçmişe sahip demokrasiler bile yeterince beslenmez ve korunmaz ise zaman içinde erozyona uğrar ve şekil değiştirir.

ABD DÜNYAYI BÖYLE YÖNETİYOR…

• Yöneteceği ya da yönettiği ülkelerde kendine bağlı yönetimleri işbaşına getiriyor ve işbaşında tutuyor
• Ülkenin stratejik kurumlarını özelleştirmeler yoluyla ele geçiriyor
• Yönettiği ülkelerin dinamik unsurlarını işbirlikçi haline getirmek için çeşitli yöntemler uyguluyor.
• Ülkeyi ileride yönetecek parlak isimleri kendi ülkesinde eğitiyor, burslar vs yoluyla kendine bağlıyor, parasal ilişkilerle teslim alıyor, bunların yanında tehdit yöntemleri kullanıyor. Bunlar işe yaramazsa ne mi yapıyor : Gizli ya da açık tehditler, suikastler ve darbeler.
• Yeni emperyalizme hizmet etmek için kurulmuş ulusal ve uluslararası örgütler bulunuyor. Bu örgütler, dünyayı bir örümcek ağı gibi sarmış durumdalar. Bu doğrultuda yüzlerce ve hatta binlerce örgütü yöneten küresel bir çete bulunuyor. Bu küresel çete, doları basan, dünya ekonomisini, borsaları denetleyen, çok uluslu şirketleri bünyesinde bulunduran silah tekellerinin ve ilaç şirketleri ile genetiği değiştirilmiş tohum fabrikalarının sahipleridir ve dünyayı yöneten ulusları kuruluşları denetlemektedirler.

WikiLeaks Dünyayı Değiştirirken…

01/12/2010 1 yorum

wikileaks

wikileaks

WikiLeaks’in açıkladığı belgelerin dünya kamuoyuna bomba gibi düşmesi ile ortaya tartışılmaz bir gerçek de çıktı:
Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.
Tabii ki WikiLeaksin belgeleri ile hükümetler devrilmeyecek, bakanlar değişmeyecek ama neden yeni bir küresel sınıfın doğuşu anlamına gelmesin ki?
Çağımızın en önemli gücü Bilgi. Şu andaki düzen ise bilgiyi kontrol altına tutanın, bilgiyi doğru kullanan ve doğru pazarlayanın güçlü olup kazandığı bir dünya sistemi. WikiLeaks yani sözlük anlamı ile Hızlı Sızıntı isimli internet sitesi;  

tekelleşen bilgi üretimine yeni siyasi alanlar açtığı;
ele geçirdiği belgelerin çok sayıda kişiye ulaşabilmesi amacıyla hayranlık uyandıran bir strateji izlediği için önemli bir değişime imza attı.Belgelerin doğru olup olmaması (ki ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton belgeleri yalanlamadı), bu belgelerin dış politika belirlemekte kullanılıp kullanılmıyor olması;ortaya çıkanların ve bundan sonra yaşanacak olanların yanında çok daha önemsiz.  

Amerike en çok Türkiye'den bilgi toplamış

Amerike en çok Türkiye'den bilgi toplamış

nyanın en kapitalist ülke si olan ABDden doğan internet, bilginin üzerindeki iktidarı yıkma gücüne sahip olduğunu WikiLeaks olayı ile kanıtladı. Bundan sonra sıra, sonraki adımlarda Bu anlamıyla interneti günümüzün en sosyalist buluşu olarak tanımlamak doğru olmaz mı? Ve daha da önemlisi dünyadaki her insanın erişimine açık, doğru bilgiyi ulaştıracak bir sosyal ağı yaratmak mümkün olabilir mi? Bu sorunun yanıtını zaman gösterecek. Ama belki ilk aşamada bundan sonra neler olabileceğinin ön saptamasını yapalım:

•Öncelikle doğru bilgiyi güçlü şekilde aktaran bağımsız internet sitelerinin sayısı artacak. Hemen taze bir haber verelim: …

TÜRKİYE’DEN HACILAR SUUDİ ARABİSTAN’A NE KADAR PARA KAZANDIRDI?…

Hac ve ibadetHacca gitmek için önce borçlu olmamak ve helal kazanç sahibi olmak, küslerle barışmak gibi belli temel görevleri yerine getirmek gerekiyor. Kimin kazancının helal olup olmadığını bilmek, bu konuda konuşmak mümkün değil. Fakat Hacca gidenlerin borçlu olmaması konusu, borçlu olan ülkelerde belli soru işaretlerini de beraberinde getiriyor. Bir ülke boğazına kadar borçlu olması demek, bu borçlar o ülkenin fertlerinin de sorumlu olması demektir.
Acaba boğazına kadar borcu olan bir ülkenin vatandaşlarının Hacca gitmesi farz mıdır değil midir? Bunun ölçüsü nedir? Hele imkanı olanların ömürde bir defa yapmakla yükümlü oldukları bir vecibe olmasına rağmen, Osmanlı sultanlarının bir tanesi bile hacca gitmemişken, Türkiye’de 1 milyona yakın kişi hacca gitmek için sıra beklerken çok değerli milletvekillerimiz ve bakanlarımızın birden fazla hacca gitmesinin adaleti ve vecibesi konusunda hocalarımız bizi aydınlatırlarsa memnun oluruz.
Suudi Arabistan, ülkelerin Müslüman nüfusunun binde bir oranında ülkelere hac kotası vermektedir. Türkiye’nin de 75 bin olması gerekirken muhtemelen 100 bin kişi bu sene hacca gitti. 750 bin üzerinde kişi de hacca gitmek için başvurmuş, sırasını beklemektedir. Diyanet’in Hacca götürme paket ücreti 2500 – 5100 Euro arası. Kurban parası sonradan tespit ediliyor. Özel şirketler hac organizasyonu paket ücretleri de 2/3 bin -11 bin arası değişiyor. Hacı adaylarının en azından %60’ı Diyanet organizasyonu ile hacca gidiyor. Ortalama 4 bin Euro diye hesap etsek bu sene 400 milyon Euro’nun büyük bir kısmı petrol zengini Suudi hükümetinin kasasına girdi. TÜRSAB’ın verilerine göre aşağı yukarı 120 bin kişi de umreye gidiyor. 400 milyon Euro da bunu desek, artı bir sürü görünmez masrafları da eklersek boğazına kadar borçlu bir ülkenin oldukça fakir vatandaşlarının her sene 1 milyar Euro’ya yakın parası Suudi Arabistan’a gidiyor. Diğer fakir İslam ülkeleri vatandaşları da üç beş kuruşlarını zar zor bir araya getirip hac görevlerini yerine getirmeye çalışıyorlar.
İSRAF İSLAM’DA GÜNAH DEĞİL Mİ?

Eksen, Eksen Kayması, Eksen Oluşturmak…

eksen kaymasıSon bir iki yıldır Balkan ülkelerine turistik geziler yaparak, ülkeleri bir ölçüde tanımaya çalışıyoruz. Gezileri “fatihane zan” ile, yeni Osmanlı özlemi ile yapmıyoruz. İtiraf etmek gerekirse, beni de eşimi de tarih, tarihi kalıntılar fazla ilgilendirmiyor. Doğa, halkın yaşam biçimi, davranışları daha ilginç geliyor. Gittiğimiz şehirlerde ulaşımı ile restoranları bazen eğlence yerleri ile yaşama uymaya, yerel halkla birlikte yaşamaya çalışıyoruz. Yunanistan’a daha önce gitmiştik, Bulgaristan’ı, Makendoya’yı, Karadağ’ı, Bosna-Hersek’i, Hırvatistan’ı son bir iki yılda görme olanağını bulduk. Aynı coğrafyanın insanları olduğumuz için, benzerlikler, ortak noktalar gözledik. Zaten Balkanlar’da Türk ve Müslüman azınlığı var. Türklerin, Müslümanların yaşadığı yerleşim bölgeleri, büyük ölçüde bizim Anadolu şehirlerine, kasabalarına benziyor. Mimarisi, çarşısı, kahvehaneleri, giyimi, yaşam biçimi ile… Daha fazlasını oku…
Adelina Sfishta

Okuyanlar Özgür Olmalı

Evrim Teorisi Online

Evrim hakkında herşey...

Virginia Woolf

Herkes kendi geçmişini, kalbiyle bildiği bir kitabın sayfaları gibi kapalı tutar ve dostları sadece onun başlığını okuyabilir.

ODILA BLOGGER by OAS

Turkish Geeks on Life & Politics...

YAŞAMAK ŞAKAYA GELMEZ

Facebook adreslerimiz: http://www.facebook.com/ata.fecob - http://www.facebook.com/pages/fvco/107464239362228

Komeleya Çand û Integrasyon a Kurd Luzern

Kürdischer Kultur und Integrationsverein Luzern/Mythenstrasse7,6003 Luzern

eren@home ~ $

Açık Kaynak, Linux, Programlama Dilleri, Amatör Telsizcilik gibi konular üzerine düşünceler

Ata FE COB

"En büyük yenilgimiz, bir alternatif fikrini kaybetmiş olmamızdır." ___Michael Lebowitz

WordPress.com

WordPress.com is the best place for your personal blog or business site.

CHP SULTANGAZİ

"Direnme gücü, dünya “evet” sözcüğünü duymak istediğinde 'HAYIR' diyebilme yetisidi" E. Fromm. ________“12 Eylül’de ‘HAYIR’ oyu vererek tokat atın, okyanus ötesinden de duyulsun” KILIÇDAROĞLU