Kıyıköy…
Kırklareli’ne bağlı küçük bir köy olan Kıyıköy Denizi nehirleri, doğası ile gerçekten büyüleyici bir doğal bir yerleşim yeri olarak karşımıza çıkıyor. Balıkçılığı ile de ünlü bu kababamız kıyıları balıkçılar için tamamıyle çok iyi bir sığınak… Köy Karadeniz’e bakan yüksek tepeler üzerine kurulmuş. En önemli geçim kaynağı balıkçılık ve ormancılık iken yeni yeni turizmi de yakalamış durumda. Kıyıköy tarihi bakımından Bizans döneminden kalma bir şehir olduğu hemen köye girişte bulunan taş bir kapıdan giriliyor. Balıkçılıkla uğraşan Rumların yerleştiği bu bölgeye önceler ‘Midye’ adı iken günümüzde Kıyıköy adıyla anılıyor ve bölgede genellikle Selanikli Türkler yaşamaktadır. Saray’dan çıktıktan sonra doğuya doğru giden bir yol köye kadar tamamıyle orman ve harika bir doğal çevreye sahip. Kıyıköye yakın bulunan çevre ilçe ve köyler ise; Saray, Bahçeköy, Güngörmez, Aksicim, Kömürköy, Sergen (kışlacık), Vize‘dir...
Kıyıköy’ den bahsedilince, burayı birkez olsun görmüş olanlar için bile, hafızamızın kadrajına kaydettiği hep aynı fotoğraf canlanıverir. Muhtemelen Kartal çay bahçesinden bakışlarımızı çevirdiğimiz bir panaromada, yemyeşil bir doğa parçasının içinden yorgun ve kıvrımlar çizen akışıyla Papuçdere, bir lagün ağzından Karadeniz’ in hırçın dalgalarıyla buluşmaktadır. Hemen kumsalın kıyısından falezlenerek yükselen ve denize bir at başı gibi uzanmış tepenin yükseğindeyse Kıyıköy yer alır. Kıyıköy’ ün balıkçı barınağının olduğu yönüne bakan kısmında, Kazanderesi aynı yorgun akışıyla limanın hemen bitişiğinden Karadeniz’ e kavuşmaktadır.
Kıyıköy’ü iki yakasından kuşatmış Papuçdere ve Kazandere öyle yılgın, öyle yorgun akarki, bazen onun denize değil tersine tersine aktığı gibi bir hisse bile kapılabilirsiniz.
Kıyıköy Kırklareli’ nin Vize ilçesine bağlı, tarihi ile ilkçağa değin uzanan şirin bir bir balıkçı beldesidir. İstanbul’a uzaklığı yaklaşık olarak 164 km olmakla birlikte il merkezine 92 km, ilçe merkezi Vize’ ye ise 38 km uzaklıkta yer alıyor olması bakir bir yer olması açısından önemli bir etken. Belde, tarihi varlıkları, Istrancaların bağrından kopup gelen akarsularının yeşile bezediği zengin doğası, ancak bir yürüyüş mesafesi kadar uzaklıkta falezler oluşturan girintili çıkıntılı kıyıları arasında keşfetmeye hazır koyları, hele ki Karadeniz’in ve akarsularının sunduğu lezzetli balıklarıyla tatilcilerin gözdesi olmuştur.Edindiğimiz bilgilere göre beldenin bilinen en eski adı Salmydessos’ tur.
Salmydessos anlam bakımında “Pırıltılı, kutsal, güzel yer” manasına gelmektedir. Dil bilimci ve araştırmacı uzman Bilge UMAR’ ın tesbitlerine göre ise, M.Ö. 400’lerde Helenler bu bölgeye
” Bal yiyenlerin yurdu”, ve
“Darı yiyenlerin yurdu” demişlerdir.
Zira yaşam biçimlerine göre isimlendirilen Trak boylarından sebep böyle anıldığı ileri sürülmektedir.
Pers İmparatoru Darius’ un (M.O. 500’lu yılların ilk çeyreğinde) kudretli orduları önünde Anadolu’ dan Balkanlar’ a doğru kaçan Lidya’ lılarca yerleşim olarak kurulduğu düşünülmektedir. Tarih içerisinde Traklar, Persler, İskitler, Medler, Ceneviz kolonileri gibi birçok medeniyeti gören Kıyıköy daima önemli olagelmiştir.
Deniziyle, balığıyla, doğasıyla, Nehirleriyle, plajıyla ve tarihsel kültürüyle iç içe olan bu güzel ve şirin beldemize mutlaka uğramanızı tavsiye ediyorum…
Saygılar…
Uçnokta...
Kıyıköy Fotoğraf Çalışmalarım…
Sizlerden Gelen Yorumlar…