Ilımlı İslam Yanıltıcı…
Türkiye gibi ülkeler söz konusu olduğunda, İslamın ılımlı biçimine örnek oluşturduğu yorumlarını değerlendiren Amin, “ılımlı İslam” ifadesinin yanıltıcı olduğunu vurgulayarak, “Bu hareketler iktidarda oldukları zaman ılımlı olarak tanımlanabilirken, iktidarda olmadıklarında ise radikalleşebilirler” diye konuştu. Türkiye’de iktidarda olanın İslamiyet değil, İslamcı olduğunu savunan bir siyasi parti olduğunu belirten Amin, “Mısır’daki Müslüman Kardeşler de böyledir” dedi.
Afganistan ve Irak’taki duruma da değinen Amin, ABD, Avrupa ve Japonya’nın doğal kaynaklara diğer toplumların erişimini engellemek zorunda olduklarını gördüklerini, bunu da ancak gezegen üzerinde askeri kontrol kurarak sağlayabileceklerini bildiklerini söyledi. Marksist iktisatçı Amin, bu planın Clinton zamanında yapıldığını ve Bush tarafından küstahça uygulandığını kaydetti. ■
AKP Müslüman Kardeşlere benziyor’
Mısır doğumlu olan ve Paris’te eğitim gören Samir Amin, kalkınma teorileri, kapitalizm, küreselleşme ve sistem karşıtı hareketler üzerine görüşleriyle tanınıyor
Türkiye’nin siyasal İslam tartışmalarında ismi geçen, değinilen bir ülke olduğunu söyleyen Samir Amin, “Türkiye’deki siyasal İslam’ın, başka ülkelerdekinden çok farklı olduğunu düşündüğünü” söyledi.
Haber Merkezi – Mısırlı Marksist iktisatçı Samir Amin, “Türkiye’de iktidarda olan İslamiyet değil, iktidarda olan İslamcı olduğunu savunan bir siyasi partidir. Mısır’daki Müslüman Kardeşler de böyledir” dedi. 2008 yılını “Tarihin sonu geldiği mitinin ve kapitalizmin ebedi olduğuna dair mitlerin sonunun geldiği bir yıl” olarak tanımlayan Amin, Amerikan askeri müdahaleciliğinin sistemin devamı için Obama tarafından da sürdürüleceğini söyledi.
BBC Türkçe servisinden Güney Yıldız’ın sorularını yanıtlayan ünlü düşünür Amin, ekonomik kriz, dünyadaki askeri müdahaleler, siyasal İslam ve 2008 yılına dair değerlendirmelerde bulundu.
‘Terorizmi icad ettiler’
Ekonomik krizin temel nedeni aranırken kapitalist gelişmenin ileri derecede oligopolleşmiş olmasına yoğunlaşılması gerektiğini belirten Amin, Yıldız’ın “Sizce Keynesçilik, sistemin krizine çözüm getirecek bir alternatif olabilir mi?” sorusuna “Oligopollerin süper kâr elde etmelerini mümkün kılmak için çabalıyorlar, bunun da Keynesçilikle bir ilgisi yok” yanıtını verdi.
Amin, Afganistan ve Irak’ta mutlak bir zafer ya da mutlak bir mağlubiyetin yaşanmadığı bir kriz durumuna ilişkin gelecek öngörülerini ise şöyle aktardı:
“ABD, Avrupa ve Japonya, bu doğal kaynaklara diğer toplumların erişimini engellemek zorunda olduklarını görüyorlar. Bunu sağlayabilmelerinin de gezegen üzerinde askeri kontrol kurmaktan başka bir yolu olmadığını biliyorlar. Bu nedenle de ‘terorizm’ dedikleri şeyi icat edip, bunu kendi yararlarına kullanmaya başladılar. Bu sayede de, tümüyle suç olan ve uluslararası hukukta yeri olmayan ‘önleyici savaş’ kavramını geliştirdiler. Ve ilk vuruşlarını da Ortadoğu’ya gerçekleştirdiler ancak bu daha yalnızca ilk adım sayılır.” Obama yönetiminin askeri kontrol ve müdahalecilik doktrininin de herhangi bir değişiklik yapacağını düşünüyor musunuz? Sorusuna ise “Hayır, gezegen üzerinde askeri kontrol sağlanması planı yalnızca Bush’un aklıyla üretilmiş bir plan değildir. Planın ortaya atılması dahi, Clinton dönemindedir. 21. yüzyılda gezegenden bir askeri kontrol sağlanmasına dair Pentagon belgeleri bulunmaktadır. Tabii, Bush planını büyük bir küstahlıkla ve şiddetli bir şekilde uygulamaya çalışmıştır, ancak Obama da belki en azından müttefiklerine karşı benzer bir küstahlıkta olmasa da başka bir dil kullanarak bu planı uygulamaya devam edecektir” yanıtını verdi.
“Siyasal İslamın emperyalizmin kör bir müttefiki olduğunu” söyleyen Amin, Türkiye’nin siyasal İslam tartışmalarında ismi geçen, değinilen bir ülke olduğunu belirten BBC muhabirinin “Yaklaşık 80 yıllık laik cumhuriyetçiliğe rağmen siyasal İslamın Türkiye’de yükselişte olduğu” yönündeki sorusuna ise şu karşılığı verdi:
‘Türkiye’de siyasal İslam farklı’
“Türkiye’deki siyasal İslamın, başka ülkelerdekinden çok da farklı olduğunu düşünmüyorum. Özellikle de Arap ülkelerini kastediyorum. Mısır’daki Müslüman Kardeşler hareketinden çok da farklı değil kanımca. Türkiye’de iktidarda bulunan siyasal İslam, Avrupa Birliği’yle bütünleşmeye karşı değil ve birçok konuda da bütünleşmeye karşı değil. Dolayısıyla bu hareketler de, diğer tüm gerici hareketlerin olduğu türden bir gericiliğe sahipler.”
‘AKP İslamcı bir partidir’
Özellikle, Türkiye gibi ülkeler söz konusu olduğunda, İslamın ılımlı biçimine örnek oluşturduğu yorumları ve “ılımlı İslam” kavramını da değerlendiren Amin “İslamiyet bir dindir. Ben siyasal İslamdan söz ediyorum. Türkiye’de iktidarda olan da İslamiyet değil, iktidarda olan İslamcı olduğunu savunan bir siyasi partidir. Mısır’daki Müslüman Kardeşler de böyledir” dedi.
Ilımlı İslam ifadesinin ise tümüyle yanıltıcı bir ifade olduğunun altını çizen Amin, “Bu hareketler iktidarda oldukları zaman ılımlı olarak tanımlanabilirken, iktidarda olmadıklarında ise radikalleşebilirler” diye konuştu.
Amin, 2008 yılını ise “Tarihin sonu geldiği mitinin ve neoliberal veya liberal denen kapitalizmin ebedi olduğuna dair mitlerin sonunun geldiği bir yıl” olarak tanımladı.
Sizlerden Gelen Yorumlar…