Şiirselliği Öldürmek…


12 Mart öncesinde Nâzım Hikmet şiirinin serbest kalmasıyla bir tabu yıkılmış; Darvin, Marx, Engels, Politzer gibi düşünürlerin raflarda görülmesi, özgür bir okuma ortamının doğmasına yol açmıştı. Aydın kıyımına yönelen 12 Mart cuntası, okuru kitaptan koparmaya kalkıştıysa da gelişmenin önünü alamadı, 12 Mart sonrasında okuma yeniden hayatın içine girdi.
12 Mart ortamında Yaşar Kemal, yerine oturmuş bir yazardı. 1960 sonrasında, köylünün bürokrasiyle çatışmasını öne çıkaran Fakir Baykurt ilgi odağı oldu. Bir Gün Tek Başına adlı romanında 27 Mayıs’ı anlatan Vedat Türkali 12 Mart edebiyatçılarının cesaretini arttırmıştır. Adalet Ağaoğlu Ölmeye Yatmak’ta yalnızlaşan bireyin gerçeğini yansıtırken, Bir Düğüm Gecesinde, askeri cuntayla sermaye kesimi arasındaki kan bağına attı neşterini.
Öte yandan, opera Sanatçısı Ruhi Su’nun, türkülerimizi opera ağzıyla söylemesi bir yenilikti. Böylece halk, yüzyıllar sonra Pir Sultan’la, Kazak Abdal’la, Karacaoğlan’la, Dadaloğlu’yla kucaklaşıyordu. Ayrıca, Kuzgun Acar’ın emekçi elini andıran yontusunu görmek için Antalya’ya gidenler oluyordu.
O Antalya ki, orada yontular yasaklandı, nü’lerin kalçalarına tülbent bağlandı
Bu bağlamda sözü şiire getirmek istiyorum. 12 Mart döneminde Nâzım’ın şiiri kitlesel coşkuyla algılanmıştır; şiirsel değerinden çok slogan olacak söylemiyle
Oysa sloganlaşan şiirin ne sanatsallığı kalır, ne şiirselliği
Kitlesel coşkunun şiirselliği öldürdüğünün kanıtıdır bu!
Belli şair, romancı, ressam, yontucu ya da müzikçilerle yetinmenin, toplumsal duyarlık körleşmesine yol açtığını belirtmeye gerek yok. Ataol Behramoğlu’nun Çağdaş Rus Şiiri Antolojisi (Can Yayınları), soruna bu açıdan bakmayı da düşündürüyor. –Arada şunu da belirtmeliyim; bir başka edebiyattan şiir çevrilecekse, bunu Behramoğlu gibi, dili damıtık, söylem gücü yüksek şairler yapmalıdır. Yoksa şiir, çeviren şairin yaratıcı damarından beslenmiyorsa şiirselliğinden çok şey yitiriyor-.
Behramoğlu’nun Antoloji’si, okuyanı, Vladimir Solovyev’den Yuri Kuznetsov’a, şiirin uzun yolunda imgenin geniş ovalarıyla, şiirsel inceliğin yeraltı derinlikleriyle karşılaştırıyor. Öyle ki, Yesenin okunmazsa Rus şiirinin eksileceğini, Mayakovski görmezden gelinirse şiir dağlarının çökeceğini düşünüyorsunuz.
Şiir yazıp, Mayakovski’nin, “Kütükten kafaları yontarız biz de” dizesinin geçtiği “Şair İşçidir”, Yesenin’in “Köpeğin Şarkısı” şiirini okumamış olanlar, yazdıklarına beğenisizlik çamuru bulayacaklarını bilmelidirler.
12 Mart sonrası, Nâzım Hikmet, Ahmed Arif, Hasan Hüseyin gibi şairler öne çıkarılırken, örneğin Ahmet Muhip Dıranas, Fazıl Hüsnü Dağlarca, Oktay Rifat, Cahit Külebi gibi nice şiir devi, beğeni imbiğinden geçirilmeden “burjuva şairisayılmıştır.
Oysa yazılan, şiir niteliği taşıyorsa, elinde devrim bayrağı dalgalandıran ne ise, sevgilinin kirpiğine imge düşüren de odur.
12 Mart düşünceye devinim kazandırmadı değil, ama şiiri sloganlaştırarak şairi hayatın dışına itti.
Peki, şairi olmayan bir toplumda “kütükten kafaları” kim yontacak?..
Adnan BİNYAZAR / 05.10.2008 Cumhuriyet pazar…
  1. Henüz yorum yapılmamış.
  1. No trackbacks yet.

Yorum bırakın

Adelina Sfishta

Okuyanlar Özgür Olmalı

Evrim Teorisi Online

Evrim hakkında herşey...

Virginia Woolf

Herkes kendi geçmişini, kalbiyle bildiği bir kitabın sayfaları gibi kapalı tutar ve dostları sadece onun başlığını okuyabilir.

ODILA BLOGGER by OAS

Turkish Geeks on Life & Politics...

YAŞAMAK ŞAKAYA GELMEZ

Facebook adreslerimiz: http://www.facebook.com/ata.fecob - http://www.facebook.com/pages/fvco/107464239362228

Komeleya Çand û Integrasyon a Kurd Luzern

Kürdischer Kultur und Integrationsverein Luzern/Mythenstrasse7,6003 Luzern

eren@home ~ $

Açık Kaynak, Linux, Programlama Dilleri, Amatör Telsizcilik gibi konular üzerine düşünceler

Ata FE COB

"En büyük yenilgimiz, bir alternatif fikrini kaybetmiş olmamızdır." ___Michael Lebowitz

WordPress.com

WordPress.com is the best place for your personal blog or business site.

CHP SULTANGAZİ

"Direnme gücü, dünya “evet” sözcüğünü duymak istediğinde 'HAYIR' diyebilme yetisidi" E. Fromm. ________“12 Eylül’de ‘HAYIR’ oyu vererek tokat atın, okyanus ötesinden de duyulsun” KILIÇDAROĞLU