Adap…


Dudak değil şimdilik.

Sadece kulak.

İyi dinle beni…

İçmek.

İlla alkolden söz etmiyorum.

Çay, ayran…

Midenle sıkıntın varsa meyankökü suyu…

Ne içersen iç, yudum yudum içersin.

Süt, cintonik, bira, şalgam suyu, anasonlu, Hayyam meşrubatı, kahve…

Hepsinde böyledir.

Hepsini içmenin bir adabı vardır.

Şaşmaz kuralları.

Şekerli, limonlu, buzlu vesaire…

Dertlendiğimiz bir konu olduğu için ben müskirat cinsine değinmek istiyorum.

Yani alkole.

….

İçilir.

İçen içer, içmeyen içmez.

Tek başına içilir (pek sağlıklı değildir günde bir kadeh Hayyam meşrubatı dışında).

Sevgiliyle kadeh tokuşturulup içilir.

İyidir.

Özellikle rakı, dost meclislerinde içilir.

Çok hastır.

Başlarken şerefe denir, sağlığına denir, en kötü günümüz böyle olsun denir.

Tokuşturulur, yudumlanır her ne ise içtiğin.

Ama sadece içmiş olmak, içip sarhoş olmak, sarhoş olmak için içmek istemiyorsan, dikkat etmen gereken birşey vardır:

Kadehini tokuşturup „şerefine“, „sağlığına“ dediğin insanın gözlerinin içine bakmak.

Kadeh tokuştururken bakmak.

Bakarken bir göz kırpmak da iyidir.

Bunlar edep işidir.

Bir MB dostumdan aldım, aktarıyorum:

„Demek rakı içmek istiyorsun benimle, otur karşıma öyleyse.

Cep telefonunu kapat ve dinle…

Sen rakı neden yapılır bilir misin? Üzümden. Hiç üzüm soyup bir erkeğe yedirdin mi ellerinle? Öyle bakma yüzüme… Ne zahmetlidir soyması tek bir üzüm tanesini ve ne kolaydır yutması. Öğren bunları…

Lakerda nasıl yapılır bilir misin? Nasıl yakışır bir çatalın dişlerine. Yakıştığı gibi dudaklarının üzerime… Meze diye sakın Amerikan-Rus salatası koyma önüme. Konserveyi mayonezle karıştırmak tembel işidir. Oysa rakının yanındaki kadın hamarat olmalıdır bence. Pancar turşusu severim bir de. Eksik etme…

Kadehi tutmasını da bilmelisin.Ben nasıl ki kavrıyorsam, tutar gibi bir kadının ince bileklerini, sen de öyle kavramalısın kadehi. Parmaklarının arasına alır gibi bir erkeği…

Sen koymalısın rakıyı kadehime. Koyarken de bakmalısın gözlerime. „Tamam“ dememe gerek olmamalı, sen anlamalısın. Ve unutmamalısın kıvamını su ile rakının. Her kadehte tekrarlatmamalısın…

İlk yudumdan önce şereflendirmeyi unutma beni. Adettendir. Sakın alttan alma. Saygıdır derler kadehin altına vurmak. Aldanma. Kadın kendini saydırmalıdır rakı masasında…

Şarkı da söylemelisin… Sesinin güzel olmasına gerek yok. Olmasa da olur rakı gibi billur… Yeter ki utanma, mırıldan kulağıma. Bilmelisin Türk Sanat Müziğinin nağmelerini. Kadehimdeki rakıyı ve içimi titretebilmelisin şarkı söylerken. Önce hangisini istersen…

Geçmişin olmamalı masaya oturduğunda. Eski sevgili muhabbeti dinlemek istemem.illa konuşmak istersen, gözlerinden okumalıyım hüznü de sevinci de…

Aman ha sarhoş olma! Sarhoş numarası yapılabilir sabah kalktığında, lakin masada asla. Ben „seni seviyorum“ diyebilirim. Sen de inanmış görünebilirsin mesela… Ama ertesi gün yaşananları unut mutlaka. Herşey o masada kalmalı… Yine de sarhoşluğa inanma…

Ve son olarak demem şu ki;

Sakın rakıya buz atma,

aramızda her şey biter sevgili…“

Ayıldım, kendi meşrebimce devam ediyorum:

İçme işi alıp başını gittiğinde edebe yine dikkat etmek gerekir.

Örneğin tek başına oturdun. Bir şişeyi (cinsi ne olursa olsun) götürdün götürüyorsun. Son bir yudum kaldığında, edep adına durmalı, lavaboya dökmelisin şişede kalanı.

Tortular olabilir dibinde.

Ya da bittiğini, lüzumsuz yere dünya artığı olduğunu anlar, öyle bırakırsın o son yudumu.

Lavaboya dökersin.

Döktüğün de bir edep yudumudur.

Bir başka edep yudumu versiyonu şudur:

Alkolle bir alışverişin yoktur. Sevmezsin. Şu ya da bu nedenle içmeyi istemezsin. Saygı duyulası bir duruştur bu.

Ama bak, edep denen birşey var: En azından sana „sağlığına“, „şerefine“ diyen insanın gözünün içine bakarak „çinçin dostum“ diyebilmek de bir şeydir yaşamda.

Tek bir yudumla.

Sonra çay da içebilirsin. Cappuccino da.

Zorlama yok.

Edep önemli.

Su bardağı da tokuşturulabilir.

Edebin, edep yudumunun benim gözümde en önemli olduğu yer ise şurasıdır:

Oturur içersin dost meclisinde.

Son dubleler ısmarlanır.

Sohbet koyudur.

Kimimiz dubleyi ötekinden daha hızlı lıkırdatır, dibini bulur. Öteki ise daha sadece yarısını içmiştir veda zamanı öncesi.

Son yudumu birlikte içebilmek istersin. Son yudum için “şerefine”, “sağlığına, dostum” diyebilmek istersin kadehini tokuşturken dostunun gözlerinin içine bakarak… Seni çok seviyorum der gibi bakarak…

Ama sen var ya sen, alkol düşkünü gibi kaçırmışsındır aceleciliğinle o anı.

Edepsizlik etmişsindir dostunun son yudumuna eşlik etmemekle.

Ayıp etmiştirsin.

Edep yudumu denen şeyi kaçırmıştırsın.

Alkolü edebiyle içmiyorsundur.

Alkol adab-ı muaşeret notun sıfırdır.

İçtiğin su bile olsa dikkat etmelisin böyle inceliklere.

Yoksa marjinal kalırsın.

  1. Henüz yorum yapılmamış.
  1. No trackbacks yet.

Yorum bırakın

Adelina Sfishta

Okuyanlar Özgür Olmalı

Evrim Teorisi Online

Evrim hakkında herşey...

Virginia Woolf

Herkes kendi geçmişini, kalbiyle bildiği bir kitabın sayfaları gibi kapalı tutar ve dostları sadece onun başlığını okuyabilir.

ODILA BLOGGER by OAS

Turkish Geeks on Life & Politics...

YAŞAMAK ŞAKAYA GELMEZ

Facebook adreslerimiz: http://www.facebook.com/ata.fecob - http://www.facebook.com/pages/fvco/107464239362228

Komeleya Çand û Integrasyon a Kurd Luzern

Kürdischer Kultur und Integrationsverein Luzern/Mythenstrasse7,6003 Luzern

eren@home ~ $

Açık Kaynak, Linux, Programlama Dilleri, Amatör Telsizcilik gibi konular üzerine düşünceler

Ata FE COB

"En büyük yenilgimiz, bir alternatif fikrini kaybetmiş olmamızdır." ___Michael Lebowitz

WordPress.com

WordPress.com is the best place for your personal blog or business site.

CHP SULTANGAZİ

"Direnme gücü, dünya “evet” sözcüğünü duymak istediğinde 'HAYIR' diyebilme yetisidi" E. Fromm. ________“12 Eylül’de ‘HAYIR’ oyu vererek tokat atın, okyanus ötesinden de duyulsun” KILIÇDAROĞLU