Yeni CHP ve Kılıçdaroğlu I:


Yeni CHP ve Kılıçdaroğlu I:
CHPnin Tarihsel Misyonu Türkiyeyi Demokratikleştirmektir
Cumhuriyet Halk Partisi’nin tarihsel misyonu:
Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan bu yana…
Demokrasiyi tesis etmek…
Ülkeyi, toplumu adım adım demokratikleştirmek…
Her gerçekleştirilen demokratik aşamadan sonra, demokrasiyi daha da ileriye götürmektir.
CHP bu görevini geçmişte başarıyla yapmış, Türkiye’yi İslam âlemi içinde tek ve biricik demokratik bir ülke niteliğine kavuşturmuştur.
Hiç kuşkusuz bugün de aynı görevi başarıyla yapmasını…
Kılıçdaroğlu’nun, aldığı liderlik bayrağını bu görev bilinciyle taşıyacağını…
Ülkeyi aydınlık ve demokratik bir geleceğe götüreceğini…
Umut ediyorum.
***
Türkiye Cumhuriyeti’ni de Cumhuriyet Halk Partisi’ni de Mustafa Kemal Atatürk kurmuştur.
Amaç yarı sömürge haline düşmüş feodal bir din tarım imparatorluğunun kalıntıları üzerinde inşa edilecek yeni ve çağdaş bir devletin yapısal dönüşümünü gerçekleştirmekti.
Tabii en önemli sorun, egemenliğini dinden ve gelenekten alan Osmanlı hanedanının yerine geçecek olan yeni yönetimin egemenlik kaynağını belirlemekti.
Mustafa Kemal Atatürk için bu yeni egemenlik kaynağı hem kuramsal ve felsefi olarak hem de fiili siyaset açısından Büyük Millet Meclisi’ydi.
Osmanlı hanedanının dine ve geleneğe bağlı egemenlik kaynağını millet egemenliğikavramı ile ikame etmek istiyordu.
Çağdaş bir ulus devletin ancak bu temel üzerine yükselebileceğine inanıyordu.
Bu nedenle Kurtuluş Savaşı’nın en başından beri, Samsun’a ayak bastığı andan başlayarak halkı, milleti temsil edecek bir meclis oluşturma projesini uygulamaya koydu.
Erzurum ve Sivas kongreleri bu projenin ilk adımlarıydı.
Büyük Millet Meclisi’nin açıldığı 23 Nisan 1920 tarihi, Türkiye’nin de demokratik yolculuğuna başladığı tarihtir.
***
Atatürk için CHP, devleti ve toplumu çağdaşlaştırmanın, demokratikleştirmenin meşru kurumu ve en etkili aracıydı.
Demokrasiyi üretecek, besleyecek, yaşatacak bir altyapısı olmayan, padişahlık geleneğinden gelen bir devlet ve feodal bir din tarım toplumu, CHP aracılığıyla çağdaş ve demokratik bir topluma dönüştürülecekti.
Nitekim Atatürk Devrimleridenilen reformlar CHP aracılığıyla topluma mal edilmeye çalışıldı.
CHP’nin bu devrimciliği, demokratik bir altyapıyı oluşturma çabaları başarıyla geliştiği için İsmet İnönü çok partili rejime geçme kararı verebildi.
Atatürk’ün CHP aracılığı ile çağdaşlaştırdığı ve demokratik altyapısını oluşturmaya başladığı toplum, İnönü tarafından yine CHP aracılığıyla çok partili rejime geçti.
Atatürk’ün ölümünden sonra Milli Şef ilan edilen ve tek adam olan İnönü, tarihte eşi görülmemiş bir biçimde, yapılan serbest seçimlerle iktidardan ayrıldı ve muhalefete geçti.
Böylece CHP sadece devrimleri uygulayarak demokrasinin altyapısını oluşturan bir parti olarak kalmadı…
Bu yapı üzerinde fiilen çok partili rejimi kuran, demokratik devrimi gerçekleştiren bir parti kimliğiyle de tarihteki yerini aldı.
İşte Kılıçdaroğlu’nun devraldığı tarihsel demokratikleştirme görevininkökleri burada yatar.
Yarın, Altı Ok!
Emre Kongar…
  1. Henüz yorum yapılmamış.
  1. No trackbacks yet.

Yorum bırakın

Adelina Sfishta

Okuyanlar Özgür Olmalı

Evrim Teorisi Online

Evrim hakkında herşey...

Virginia Woolf

Herkes kendi geçmişini, kalbiyle bildiği bir kitabın sayfaları gibi kapalı tutar ve dostları sadece onun başlığını okuyabilir.

ODILA BLOGGER by OAS

Turkish Geeks on Life & Politics...

YAŞAMAK ŞAKAYA GELMEZ

Facebook adreslerimiz: http://www.facebook.com/ata.fecob - http://www.facebook.com/pages/fvco/107464239362228

Komeleya Çand û Integrasyon a Kurd Luzern

Kürdischer Kultur und Integrationsverein Luzern/Mythenstrasse7,6003 Luzern

eren@home ~ $

Açık Kaynak, Linux, Programlama Dilleri, Amatör Telsizcilik gibi konular üzerine düşünceler

Ata FE COB

"En büyük yenilgimiz, bir alternatif fikrini kaybetmiş olmamızdır." ___Michael Lebowitz

WordPress.com

WordPress.com is the best place for your personal blog or business site.

CHP SULTANGAZİ

"Direnme gücü, dünya “evet” sözcüğünü duymak istediğinde 'HAYIR' diyebilme yetisidi" E. Fromm. ________“12 Eylül’de ‘HAYIR’ oyu vererek tokat atın, okyanus ötesinden de duyulsun” KILIÇDAROĞLU