Kırmızı Alarm… ‘Gençlerimize’…
Kırmızı alarm…
Bir ülkenin güvenliğinin tehlikeye düşmesi sadece düşman ordularının işgaliyle ya da yabancı gizli servislerin komplolarıyla olmaz.
Bazen o ülke, kendi geleceğini yok eder.
Türkiye bugün böyle büyük bir tehlike ile karşı karşıya.
Üniversiteye giriş sınavları, Türkiyeyi nasıl bir karanlık cehaletin beklediğini, eğitimimizin ne durumda olduğunu bir kırmızı alarm çığlığıyla bildiriyor bizlere.
Şu sayılara bakın:
Sınavda 30 bin öğrenci sıfır alıyor.
2000 lise birincisi herhangi bir üniversiteyi kazanamıyor.
Sınavdaki 30 fen sorusuna verilen doğru cevap ortalaması 4.
Yanlış okumadınız sadece 4.
Bilim sorularına bu kadar uzak olan, 30 sorudan ancak 4üne cevap verebilen bir gençliğin kafa yapısını düşünün.
Bilimden bu kadar uzak duran kafaların hangi hurafelerle, boş inanlarla doldurulabileceğ ini hesap edin.
İşte size fanatizm, işte size şiddet, işte size çağ dışılık!
Bu kafalar, her türlü örgütün serbest oyun alanı.
***
Eğitim uzmanı Abbas Güçlü Milliyet Gazetesinde durumu bütün açıklığıyla anlatmış.
Şöyle diyor: Önceki yıllarda, bir öğrencinin 4 yıllık fakülteleri tercih edebilmesi için yüzde 35lik bir başarı sergilemesi gerekiyordu. Bu oran geçen yıl yüzde 25e, bu yıl da yüzde 20ye indirildi.
Bir öğrenci yüz sorudan yirmisini cevapladığında üniversiteye girebiliyor.
Güçlü yazısını şöyle bitirmiş: Eğitimdeki bu kara tabloyu değiştirmeden ne terör biter, ne ekonomi düzlüğe çıkar ne de ABye girebiliriz. Dünyadaki örneklere bakmak yeterli!
***
Türkiye’deki en büyük sorunun cehalet olduğu görüşüne katılmayan yoktur sanırım. Sadece cahiller bu saptamaya katılmaz çünkü cehaletin ne demek olduğunun farkında değildirler.
Cehalet Türkiye’yi kemiriyor.
Hem de her düzeyde.
Üniversite mezunlarının hali de ortada, çoğu öğretim üyesinin de.
Türkiye giderek koyu bir cehaletin, sıradanlığın, günü kurtarma manevralarının, iki yüz kelimeyle lügat paralamanın ve magazin kolaycılığına sığınmanın bataklığına gömülüyor.
Herkes entelektüel olsun demiyoruz elbette ama asgari bir bilgi, anlayış ve sağduyu…
Talep ettiğimiz sadece bu…
Zülfü Livaneli
/ Vatan Gazetesi
/ 17.07.2009″
Sizlerden Gelen Yorumlar…