Dinle Beraber Gelen Cehaletin Yarattığı Çevre Faciası
Yıllar önce
Libya’ya ilk kez gittiğimde, Bingazi’de ilk dikkatimi çeken şey şehirdeki ve çevresindeki pislik olmuştu. Şehrin neredeyse içindeki lagünden yükselen lağım kokusu, kaldığım yerde neredeyse nefes almayı güçleştiriyordu. Sahilin durumu aynıydı ve o sahilde herhalde burunları kösele olmuş insanlar balık tutuyor. Sokaklar tam bir çöplük görünümündeydi ve İtalyanlardan kalma o canım binaların yarı yıkık hallerinin verdiği hüzüne ayrı bir trajedi havası katıyorlardı. Burada insanlık elini eteğini şehirden çekmiş gibiydi.
Cebel Akdar’a doğru yola çıktığımızda, şehir dışı yolların iki yanının da çöplüğe dönmüş olduğunu gördüm. Burada yaşayan insanlarda ne bir estetik ne de bir hijyen anlayışının izini bulmak mümkündü. Burada yaşayanlara ne dereceye kadar «insan» sıfatının yakıştırılabileceğini düşündüm durdum.
Sahile yakın
Kyrenia şehrinin kalıntılarına ulaşınca MÖ 7. yüzyılda kurulmuş bu
Yunan kolonisinin mükemmel su tesisatı, hamamları ve üç amfitiyatrosuyla bugünkü Bingazi’den uygarlık açısından katbekat ileride olduğunu düşünmüştüm.
Bugün köşemde yayımladığım fotoğraf ise 28 Mayıs 2010 tarihinde bir jeolojik araştırma gezisi esnasında Biga’ya bağlı Koruoba köyünün birkaç yüz metre ilerisinde, köy yolu üzerinde çekilmiştir. Resimde görülen rezalet bir hayırdua toplantısının kalıntılarıdır. Burada toplananlar, aynen Libya’da gördüğüm rezillik gibi arkalarında iğrenç bir çöplük ve bir doğa katliamı bırakmışlardır. Beni o yoldan getiren meslektaşım, bu pisliğin iki haftadır orada olduğunu bana anlattı.
Koruoba köyünün sakinleri, sabah akşam dua ezberleyeceklerine biraz tabiat bilgisi edinseler, biraz doğa bilimleri konusunda mürekkep yalasalardı, yaptıkları bu rezilliği, ettikleri hiçbir duanın temizleyemeyeceğini, çevrelerini böyle pisleterek, doğaya böyle aptalca saldırarak yalnız kendilerine değil, çocuklarına, torunlarına onların çocuklarına da, ülkelerine de, milletlerine de, insanlığa da büyük bir fenalık ettiklerini anlayabilirdi.
Ama bizi yönetenler, cahil köylümüzü daha da cahil kılabilmek için ellerinden geleni yapıyor. Adam gibi okul oluşturacaklarına imam mekteplerine girişi özendiriyorlar.
YÖK, başındakilerinin kimbilir hangi ikbal hülyaları nedeniyle bu insanlık suçuna sıkılmadan maşalık ediyor. Zaten olmayan üniversitelerimiz, sevgili dostum, büyük bilim insanımız
Prof. İlber Ortaylı’nın dediği gibi, ahlâksızca bir plana kurban ediliyor. Bu ahlaksızlığın sonucu ne mi olacak? İşte bakın Koruoba köyünün haline.
Bugün
Türkiye’yi yöneten kafalar yönetime devam ederlerse, yakında tüm Türkiye böyle olacak: Hep birlikte dua ederek, nereden türediği belirsiz kutlu doğum haftaları kutlayarak, başını uygarlık güneşinden yobazlığın balçığına batırarak… Bu resme iyi bakın ve bunu yapabilen bir toplumda yaşayıp yaşamak istemediğinizi kendinize sorun.
Sizlerden Gelen Yorumlar…