Bu iki ayette de konuşan Muhammed hazretleridir. Görüldüğü gibi “de ki” sözcükleri kullanılmadığından mealciler parantez içerisinde göstermek zorunda kalmışlardır.
Tevbe-30. Yahudiler, “Uzeyir Allah’ın oğlu” dediler, Hıristiyanlar da “Mesih Allah’ın oğlu”, dediler. Bu onların kendi ağızlarıyla uydurdukları sözlerdir. Daha önce inkara sapmış olanların sözlerine benzetiyorlar. Allah onları kahretsin, nasıl da saptırıyorlar!
Şimdi de Kur’an’ın Allah hitabı olmadığına dair farklı bir örnek verelim:
Zümer-10 ve Bakara-97 ayetlerinde dikkat edilirse “de ki” sözcüğüne gerek yoktur ama kullanılmıştır. Zümer-10’da “de ki” sözcüğü olduğunda Muhammed hazretlerinin Müslümanlara “kullarım” diye seslendiği anlaşılmaktadır. Halbuki “de ki” olmasaydı hitap eden Allah olacak ve bir anormallik görünmeyecekti.
Cümle kurumunun yanlış olduğu açıkça görülmektedir. Edip Yüksel, bu ayetin yanlış yazıldığını, “kale” değil, “kul” olması gerektiğini söyler ve o şekilde çevirir. Muhammed Esed ise hem “kale” değil “kul” muş gibi çevirir, hem de 2. cümlede tekrar parantez içinde “de ki” kullanır. Sebebi, ayette Hz. Muhammed’in hem Allah’a hem de inanmayanlara seslenmiş olmasıdır. Böyle bir cümle yapısında “kale” yerine “kul” da kullanılsa cümle bozuk kalır. Bu ayette de cümle kurumunun çok zor olması nedeniyle becerilemediğini görüyoruz.
Okuyanlar Özgür Olmalı
Evrim hakkında herşey...
Herkes kendi geçmişini, kalbiyle bildiği bir kitabın sayfaları gibi kapalı tutar ve dostları sadece onun başlığını okuyabilir.
Turkish Geeks on Life & Politics...
Facebook adreslerimiz: http://www.facebook.com/ata.fecob - http://www.facebook.com/pages/fvco/107464239362228
Kürdischer Kultur und Integrationsverein Luzern/Mythenstrasse7,6003 Luzern
Açık Kaynak, Linux, Programlama Dilleri, Amatör Telsizcilik gibi konular üzerine düşünceler
"En büyük yenilgimiz, bir alternatif fikrini kaybetmiş olmamızdır." ___Michael Lebowitz
"Saray'da Halk kazandı"
WordPress.com is the best place for your personal blog or business site.
"Direnme gücü, dünya “evet” sözcüğünü duymak istediğinde 'HAYIR' diyebilme yetisidi" E. Fromm. ________“12 Eylül’de ‘HAYIR’ oyu vererek tokat atın, okyanus ötesinden de duyulsun” KILIÇDAROĞLU
Kur’an-ı anlama noktasında bu kadar samimi iseniz bir tefsir kitabı ve tefsir usulü okuyun.Emin olun kafanıza takılanlara cevap bulacaksınız.
Sevgili kardeşim…
Anlıyorum.
Teşekkürler…
fatiha suresi namazda okunan bir suredir hitap zaten namazın kendisidir. Allaha yakarış için durulur namaza. doğal olarak huzurda deyinki kelimesi gereksizdir. lütfen anlayalım şaştırmayalım. eleştirmek için eleştrimek sizi bilgiili yapmaz
siz hiç bir istekte bulunurken “deyinki” kelimesini kulanırmsıınız. veya Kuranı kerimde yapmamız tavsiye edilip beklenen bir duayı yaparken o öyle dedi diye yoksa benim gönlüm yoktu gibisinden bir kelime kullanabilirmisiniz. (okunan surelerden her hangi bir yer değil şöyle dua ediniz şeklinde olanlardan bahsediyorum dikkat edin)
sevgili kardeşim anlıyorum. inan anlıyorum …
bu konuda solenebilcek soz coktur fakat insan dusunur dunyada cogu insan bi enerjiden bahseder bi yaratici oldugunu dusunur bu bi tespittir cagu ateist gorus ozellikle Turkiyede etkiye tepki olarak ateist olmuslardir yani hayatlarin bisey ters gidince Tanriya kizdiklari icin islam inanci gayb alemidir umuttur insanlar duygu ararlar Kuran kissaslardan bahseder ve bazi bizim anlamadigimiz durumlar olabilir evrenin genisledigi1350 yil sonra anladigimiz gibi mesala evrim teorisi ve ateist bilim adamlari yildizlarin isigi kaybedip soncekleri soyler kuran bu durumu aciklar simdi
“kalplerin özünü bilen”, “oku” diyen, “okuyup anlayasınız diye indirdik” denen kitabın neden akıl karıştırdığını birisi bana açıklasa? Biz, O, Allah gibi tanımlarda neen “APAÇIK lık” görülmüyor?
saygılar