“Uygar yurttaş kimdir?”
Soru İlhan Selçuk’un.. yanıtını “Sen Tutsak Değilsin Kardeşim” başlıklı yazısında verirken şunu anımsatıyor; “Lond-ra’daki kulübünde viskisini yudumlayan soylu İngiliz, uygarlığa örnekti… ama Hindistan’da kırbacı eline alınca ilkelleşti…”
Nazi subayının kendini en uygar üstün ırktan görse de Wagner operalarını ezbere söyleyen Yahudileri kılı kıpırdamadan gaz odalarına tıktığını; hele şu en romantik uygar Fransızın nükleer bombasını güzelim okyanusun mavisinde Baudlaire’nin şiiriyle denediğini ekleyip diyor ki;
“Çelişkilerin kördüğümünde uygarlığı aramak yanlıştır…” (17 Temmuz 1996)
Nitekim bugün de tarihi kentimize gökdelen diken “kolej mezunu” rantçılar; ya da ormanlarımızı villalarla parselleyen “üç dil bilen” yağmacılar; hatta Karadeniz kıyılarımızı tümüyle “beton”laştıran en ilkel ulaşım siyasetini “kalkınma” ilan eden profesör edalı ünlü köşe yazarları ve daha niceleri.. Müdavimi oldukları lüks restoranlara, fiyakalı marka giysilerine, kenti dağbaşı sandıkları arazi vitesli 4×4 ciplerine bakılarak “uygar” yurttaş sanılmıyor mu?
Yurtsever imzalar
Peki, kendisini “demokrasinin güvencesi” ilan eden şu türbanlı siyasetin günde 5 vakit “medeniyet” (uygarlık) dediği; ancak geçmiş medeniyetlerden ne kaldıysa inşaat ve emlak kazançları uğruna yok etmekten çekinmediği; hatta demokrasiyi de aslında “monarşik” özlemlerine “milli irade”yle kavuşmanın “aracı” saydıklarını ikide bir ağızlarından kaçırdıkları ülkemizde “uygar yurttaş” nasıl olunur?
Bu “yaşamsal” soru için de bakın kimler kâğıda kaleme sarılmış:
Dr. Erdal Atabek, Banu Avar, Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk, Prof. Dr. Birgül Ayman Güler, Nihat Genç, Ercan Çitlioğlu, İnci Taşdemir, Mustafa Sönmez, Doç Dr. Deniz Tansi, Prof. Dr. Zerrin Bayrakdar, İlhan Gülek, Av. Nazan Moroğlu, Prof. Dr. Ramazan Demir, Yalçın İpbüken, Dr. Zafer Fortacı…
Amacı “aydınlanarak çağdaşlaşma”ya katkıda bulunmak olan “Yurttaşlık Hareketi Derneği”nin, her biri kendi alanlarındaki “duayen”lerimizden özgün makalelerle derlediği “Yurttaşlıktan Uygarlığa” adlı kitap, günümüzde adeta su gibi, hava gibi yaşamsal değer taşıyor.
Kitabı yayımlayan “Gürer Yayınları” bülteninde diyor ki; “Uygarlığa giden yolun, aklın ve bilimin rehberliğinde yurttaşlık bilinciyle gerçekleşebileceğine inanan 15 yazar, bu kitapta buluşuyor..”
Makalelerin hangi özlemi paylaştıkları ise Atatürk’ün şu sözüyle tanımlanıyor; “Temel ilke, Türk ulusunun onurlu ve şerefli bir ulus olarak yaşamasıdır. Bu, ancak tam bağımsız olmakla sağlanabilir. Ne denli zengin ve müreffeh olursa olsun, bağımsızlıktan yoksun bir ulus, uygar insanlar önünde uşaklıktan öte bir gözle görülmeye layık olamaz.”
İşte böylesi “tarihsel” bir uyarının, her biri farklı, ama çok önemli güncel değerlendirmelerini içeren makalelerin başlıkları; “Kişiden Yurttaşa ve Uygarlığa”, “Türkiye’nin Jeopolitik Önemi”, ”Dil ve Din Üzerine”, “Kalkınma Davasının Terk Edilmesi”, “Hangi Avrupa?”, “Tarihin İlk Gününden Beri”, “Her Şey Farklı Olabilirdi”, “Küresel-Ulusal Zeminde Yurttaşlık”, “Uygarlıklar Beşiği Anadolu”, “Kentlerde Ulaşım Sorununa Çözüm Önerileri”…
Yarınların esenliğine ışık tutan “ek”ler de kitabın rehberliğini daha bir derinleştiriyor: “Medeni Kanun’un Kabulü, Çağdaşlaşma Gerçeği”, “Anadolu’da Türk-Kürt Kaynaşması”, “Birey Yurttaş Eğitimi”, “Dünya Atatürk’ü Nasıl Tanımlıyor?”
Ülkemizin gerçekten çağdaş uygarlıkla bütünleşmiş, özgür, gelişkin ve onurlu yarınlara kavuşabilmesinde “yurttaş sorumluluğu” duyan herkes için eşsiz bir armağan olan kitabı ve tüm emektarlarını kutluyor, sözü Dernek Başkanı Dr. Zafer Fortacı’ya bırakıyorum:
“Uygarlık hep ulusalcılığın hedefi ve eseri olmuştur, emperyalizmin değil…” ______ O.Ekinci / Cumhuriyet
Sizlerden Gelen Yorumlar…