Ben Kuşağı…
“BEN Kuşağı”, 1980 sonrası kuşağın yeni adı.
Bu kuşağın, sadece kendini önemseyen yaşam görüşünü açıklamak için kullanılıyor.
Jean M. Twenge, geniş bir alan çalışmasının sonuçlarını açıklayan yapıtında bu kuşağın özelliklerini şöyle belirtiyor:
Kendini yaşamın odağı yapmak.
Başkalarının görüşüne olabildiğince önem vermemek.
Sosyal sorumluluk almakta istekli olmamak.
Kendi eksiklerini görmemek, yanlışlarını kabul etmemek.
Elde etmenin önünde hiçbir engel kabul etmemek.
Bu özellikleriyle ortaya çıkan bu yeni kuşak, daha önceki değer yargılarıyla kendini yükümlü saymamaktadır.
“Kim ne düşünürse düşünsün, ben canımın istediğini yapıyorum” düşüncesi bu kuşağın yaşam ideolojisi olmaktadır.
BEN Kuşağı’nı destekleyen değişim kurumlarda da görülmektedir.
Aile ve anne babalar, artık çocuklarının “çok özel olduğunu” pekiştirmektedir.
Giderek özel eğitim kurumları tarafından verilen eğitim, en önemli değerin “BEN” olduğunu öğreten bir sistemi uygulamaktadır.
Televizyon programları, en önemli kişinin “kendisi” olduğunu öğretmektedir.
Kişisel özellikleri çok belirgin olan bilgisayar programları, internet siteleri, cep telefonları, iphone’lar, herkesin “kendine özel alanı” sonsuz derecede genişletmektedir.
Bu durumda geleceğin gençliği ve erişkinliği hangi değerleri yaşamın anlamı yapacaktır.
Aşırı bencillik ailenin geleceğini, eğitimi, toplumsal gelişimi nasıl etkileyecektir?
Herkesin “BEN” dediği bir toplumda “BİZ” buluşması nasıl olacaktır?
Aşırı rekabetin körüklendiği bir yarış arenasında duygular nasıl etkilenecektir?
Dostluk, sevgi, dayanışma, sadakat artık eski moda mı sayılacaktır?
Kendi emeğiyle başarılı olmak hedef olmaktan çıkacak mıdır? Bu sorulara yanıt aramayı sürdüreceğiz.
ERDAL ATABEK
____________________________________________________________
Ben Kuşağı (2)
Ben kuşağının iki önemli özelliği saptanıyor.:
Özeleştiri yapmamak.
Sorumluluk almamak.
Bu iki özellik de ‘ben odaklı yaşam öğretisi’nin iki önemli yanı.
Özeleştiri yapmamak.
Yaşadıklarında kendi yanlışını görmemek sonucunu getiriyor.
Başarısız mı? Onu engelliyorlar.
İstedikleri olmuyor mu? Sevilmiyor.
Eleştiri ile mi karşılaşıyor. Onu anlamıyorlar.
Dışlanıyor mu? Ona karşı klik kurmuşlar.
Hedefi yok mu? Boş ver, kimin var ki? Hem hedef dediğin ne ki?
Çalışmak zor mu geliyor? Kime kolay geliyor ki?
Özeleştiri yapmamak, yaşam boyu kişinin kendini engellemesi olacaktır.
Kendi yanlışını görmemek, olgunlaşamamanın açık işareti.
Görüp de kabul etmemek aynı yere varıyor.
Bu da -neredeyse- yaygın bir kültürel davranış.
Sorumluluk almamak da çok önemli bir eksiklik.
Sorumluluk, önce kendi sorumluluğunu almakla başlar.
Çocuk, kendi sorumluluğunu öğrenmekle yaşama başlamalıdır.
Genç, sosyal soumluluğunu almayı öğrenmelidir.
Gencin ailesine karşı sorumluluğu ve aile içi sorumluluğu vardır.
Bu sorumluluğu öğrenemeyen genç egoizmin tuzağından kurtulamaz.
Herkesin toplumsal sorumluluğu vardır.
Toplumuna, ülkesine, dünyaya karşı sorumluluğu vardır.
İnsanın bilinçlenmesi budur.
BEN kuşağı bu bilinçten yoksun olmanın tutumunu gösteriyor.
Eğer bu eksiklikleri gideremez isek gençliğimizin geleceği zor geçecektir.
Aile içinde de dikkat!
Okullarda da dikkat!
Toplumda da dikkat!
ERDAL ATABEK
Sizlerden Gelen Yorumlar…