Rumelikavağı…


Map of Rumelia as of 1801.

Image via Wikipedia

RUMELİKAVAĞI…

Rumelikavağı, Sarıyer ilçesinin deniz sahilinde yer alan bir yerleşim bölgesidir. Balık lokantaları ile ünlü olan bu semt, Garipce köyünü de sayarsak, Karadeniz’e çıkışta Rumelifeneri‘nden önceki  son yerleşim birimidir.Bizanslılar döneminde ismi Hieoron Romelias olan Rumelikavağı bu ismi, kalenin bulunduğu yerdeki Bizans mabedinden alıyordu. Bir diğer söylence ise: çarşı içinde bulunan anıt ağaç hüviyetinde ki çınar ağaçlarından[halk arasında çınar ağaçlarına kavak ağacı da denilmektedir.] aldığıdır. Bu ağaçlardan bir Rumelikavağıkısmının günümüzde hala yaşıyor olması bunu doğrular nitelikte olsada, Osmanlılar döneminde deniz geçişlerini kontrol etmek amacıyla yapılan çarşı içinde ki kale[kavak hisarları da denmektedir] nedeniyle Kavak adı verildiği, Rumeliyakasında olduğu için de Rumelikavağı adı verildiği diğer rivayetler arasındadır.Rumelikavağı’nın yerli halkı Rumdu. Bizanslılar döneminde İstanbul Boğazı‘nın önemli yerleşim birimlerinden olan Rumelikavağı, aldığı göç hareketleriyle yoğunlaştığı gibi, Türk nüfusu da gittikçe artmıştır. Osmanlılar döneminde ise Rum nüfus gittikçe azalmıştır. 1877 yılında yaşanan Rus harbi sonucunda büyük bir göç hareteketine sahne olan ve gittikçe nüfusu artan Rumelikavağı, Sarıyer’in en büyük köylerinden biri olmuştur.Rumelikavağı, 1877 yılında çıkarılan Dersaadet belediye yasa’sına göre belediye sınırları içersine alınmışsa da, 1930 yılına kadar köy statüsünü korumuş, Sarıyer’in 15.05.1930 tarihinde ilçe olması üzerine köy statüsünden çıkmış ve Sarıyer’in mahallelerinden biri olmuştur. Rumelikavağı her dönem Rumelikavağı denizaskeri bölge olma özelliğini korumuştur. Antik çağdan Bizanslılar dönemine, bu dönemden Osmanlılar dönemine kadar bu özelliğini koruduğu gibi Cumhuriyet döneminde de askeri bölge olarak kalmıştır. Burası 1960 yılına kadar yabancıların girmesinin yasak olduğu bir bölge idi.

Rumelikavağı, tarihi eserleriyle zenginlik kazanan yerleşim bölgelerinden biridir. Tarihi eserlerden bir kısmı hala yerli yerinde ve kullanılır durumda, bir kısmının kalıntıları görülmekte, bir kısmı ise yok olup gitmiştir. Rumelikavağı kalesi köyün üst kısmında şimdiki Garipçe-Fener yolunun alt tarafında bulunuyordu. Rumelikavağı kalesi, gümrük noktalarının kontrol altında tutulması amacıyla 12. yüzyılda, I.Manuel Kommenos tarafından inşa edildi. Bu kalenin eşi,yüz yıl kadar sonra karşı Kavak’da yani Anadolukavağı’nda yapıldı. Karşılıklı iki kalenin yapılmasından amaç, karşıdan karşıya zincir çekilerek ticaret gemilerinin geçişini önlemek ve gümrük parası almaktı. kale, 14. yüzyılda Cenevizlilerin, 1452 yılında da Osmanlıların eline geçti. Günümüzde kalenin sadece kalıntıları bulunmaktadır. Bu kaleye; Polikhion kalesi, Asomaton kalesi, İmros kalesi gibi isimler de verilmiştir. Osmanlılar döneminde ise, Cenevizliler kalesi ile birlikte Eski kale isimleri de kullanılmaktaydı.

Rumelikavağı tarihi ağaçlarKullanılmakta olan kale ise deniz kenarındadır. 1624 yılında Sultan IV.Murad tarafından yaptırılmış, 1783 yılında Sultan I.Abdülhamid döneminde (1774-1789) Fransız mimar Tusan’a iki yeni kale inşa ettirilmiş, Sultan III.Selim ise kaleye bazı ilaveler yaptırmış, savaş sırasında Sultan IV.Mustafa (1807-1808) tarafından Fransız mimar Totti‘ye birbirine karşı duran iki kale daha yaptırılmıştır. Bu kaleye, Kavakhisarı da denilmekte olup, çok amaçlı olarak günümüzde halen kullanılmaktadır.

Sultan III.Selim’in devrilmesine neden olan Kabakcı Mustafa isyanı bu kaleden yani Kavakhisarı kalesinden başlamıştır. kabakcı Mustafa etrafına topladığı bir miktar yeniçeri ile isyan bayrağını açmış ve kaleden çıkarak çayırbaşı mahallesinde bulunan büyük çayırlık alanda ordugah kurmuştur. Burada toplanan yeniçeriler ile sarayın üzerine yürümüştür. Rumelikavağı muhafızı olan Kabakcı Mustafa ve adamlarının büyük baskısı sonunda Sultan III.selim tahtdan indirilmiş ve IV.Mustafa geçirilmiştir. Bu olaydan sonra Kabakcı Mustafa, Turnacıbaşı rütbesiyle Boğaz nazırlığına atanmıştır. Alemdar Rumelikavağı evlilikMustafa paşa olayı öğrenince ordusu ile geri gelmiş, III.Selim’i yeniden tahta çıkarmayı istemişse de, saraya girdiğinde Sultan III.Selim’in kanlı cesediyle karşılaşmıştır.(28.07.1808). Alemdar Mustafa paşa, Sultan III.Selim’i tahta çıkarma uğraşı verirken bir yandan da emrinde bulunan Pınarhisar Ayanı Hacı Ali Ağa’yı üç yüz kadar süvari ile Kabakcı Mustafa’nın üzerine göndermiştir. Rumelifeneri köyündeki köşkünde istirahat etmekte olan Kabakcı Mustafa, gelenlere karşı koyamamış ve öldürülmüştür. Alemdar Mustafa paşa, Sultan III.Selim’in öldürüldüğü sarayı basarak IV.Mustafa’yı tahtdan indirerek Sultan II.Mahmut’un tahta çıkmasını sağlamıştır.

Rumelikavağı parkı...Yusuf ağa cami, mahallenin iç kısmında olup, tarihi eserlerdendir. Sultan IV.Mehmet’in[avcı Mehmet] annesi Turhan Hatice Valde sultan tarafından kardeşi Yusuf Ağa adına yaptırılmıştır(1682-1688). Bu cami, ikinci dünya savaşı sırasında iki yıl boyunca ibadete kapatılmış ve Rumelikavağı’nda ki askeri birliğin karargahı olarak kullanılmıştır. Karakaş mescidi, IV.Murat döneminde(1623-1640) Karakaş Mustafa Çelebi İbnu’l Hac Abdullah ağa tarafından onarılarak yenilenmiştir. Kavakhisar içindeki bu mescit, Sarıyer de ki büyük sel felaketi sonucu yok olup gitmiştir.

Rumelikavağı tarihi biraz da Mavromolos ile zenginlik kazanır. Mavromolos’un tarihi antik çağlara kadar iner. Burada putperestlik zamanında Serapion tapınağı ve tüm putların anası olan Rea’nin mabedi vardı. Hıristiyanlık döneminde ise, Meryem Ana’ya sunulmuş Theotokos ve Panagia manastırı yapıldı. Burada, Meryem Ana kilisesinin günü olan 15 Ağustos’da büyük bir panayır kurulurdu. Zamanla kilise yıkıldı ve 1617 yılında iki hücrelik bir kısmı kaldı. Rum keşişler tarafından Mavromolos[karataş] mamur  hale getirildi. Bağ, bahçe bir de değirmen inşa edildi. Dalyan kuruldu ve eski kilise kalıntıları hepten yok edilerek 1690 yılında büyük bir kilise ve manastır yapıldı. Osmanlı imparatorluğundan izin alınmadan yapıldığından, Sadrazam Damat Şehit Ali paşa tarafından manastır, kilise ve ayazma yıktırıldı. Antik çağdan Osmanlılar dönemine kadar hayli tarihi eser yapılan Mavromolos, şimdi ki adıyla Karataş’da eski eserlerin kalıntılarını bulmak bile çok zor, belki de imkansızdır. Bu alan şimdi plaj olarak kullanılmaktadır.

Rumelikavağı Altın Kum Plajı...Rumelikavağı’nda ki tarihi eserlerden biride, Bezzazistan Kethüdası El-haç Mehmet ağa tarafından yaptırılan hamamdır. Bu hamam, iskele caddesi ile Kavak hamamı sokağının birleştiği yerde ve sokağın sol köşesinde idi. Tam karşısında Ruznameci İbrahim efendi çeşmesi vardır. Ne var ki bu tarihi eserde yok olup gitmiştir. Kavak hamamına çaresizler hamamı da denilmekteydi. Mahallede ki bir diğer tarihi eser, Rumelikavağı ile Yenimahalle arasında ki Telli Tabya’dır.[ deli tabya da denilmektedir.] Milton da denilen Telli Tabya, Sultan Abdülmecid zamanında(1839-1861) Fransiz mimar Tavsav’a yaptırılmıştır. Bu tabya savunma ve kontrol amaçlı yaptırılmış olup halen kullanılmaktadır. II.Dünya savaşı sırasında, düşman denizaltılarının boğaz’dan geçişini önlemek amacıyla 1939 yılında, Telli tabya ile Anadolukavağı arasında deniz yüzeyinden deniz dibine doğru denizaltı mania ağları çekildi. Bu denizaltı mania ağları çelikten yapılmıştı. Birinci hat; Telli Tabya’dan Anadolukavağına, ikinci hat Anadolukavağı’ndan Telli Tabya’ya doğru denizin ortasına kadar çekilmiştir. Gemilerin geçmesi çin iki hat arasında 50 metrelik bir açık kapı bırakılmaktaydı. Liman kontrol cihazlarının gelişmesi üzerine denizaltı mania ağları 1965 yılında kaldırılmıştır.

Rumelikavağı tarihi evleri... Telli tabya’nın üst tarafında yol kenarında Telli Baba adıyla anılan bir yatır ve türbesi vardır. Burada ki mezar yıllar önce, Hacı Nimet Abla tarafından onarılarak türbe haline getirilmiştir. Aslında mezarda, Türk balıkcıya aşık olmuş olan bir Rum rahibe kızın bulunduğu söylencesi yaygındır. Rahibe kız, Rumelikavağı’nda ki manastırdan deniz yolu ile kaçarken, kayığının batması üzerine boğularak ölmüş,mezarı üzerine de bir gelin teli konmuştur. Fakat zamanla söylenceler değişikliğe uğramış ve Telli gelin, Telli Baba olup çıkmıştır. Bir başka iddia ise, Telli Tabya’da bekçilik yapan bir ermişin ölmesi üzerine buraya gömülmüş olmasından dolayı buraya Telli Baba denilmiş olmasıdır.

Rumelikavağı’nda tarihi çeşmelerin çokluğu dikkati çeker. Ruznameci İbrahim efendi çeşmesi(1634), Yusuf ağa çeşmesi(1682-1688), Abdülhamit han çeşmesi(1900), Hüseyin Sırrı paşa caddesi(1894) Rumelikavağı’nda ki tarihi çeşmelerdendir. Hüseyin Sırrı paşa çeşmesi mezarlık içinde kaldığı için su verilmemektedir. Telli Baba çeşmesi(1815) ile kavak çeşmesinin(1897) kalıntıları bile artık yoktur. Otuzbir suyu çeşmesi de kullanılmamaktadır.

Rumelikavağı vapur iskelesinin 300 metre açığında bulunan Dikilikaya’da tarihi eserlerdendir. Halk dilinde buna, dikili feneri denmektedir. Bu fener, çok eski yıllarda Mesarburnu mevkiinde iken, Osmanlıların son dönemlerinde şimdiki yerine nakledilmiştir.

Rumelikavağı çarşısı içinde bulunan çınar ağaçları anıt ağaçlardandır. Semte kavak adının verilmesinini nedenleri arasında sayılmaktadır. Bu ağaçlardan biri köy içinde ki kalenin giriş kapısı yanında olup, yaşı 750 nin üzerindedir. Diğer iki anıt ağaç, yeni yapılan Ulu caminin yönünde olup, birini yaşı 500 ün üzerinde diğerinin yaşı 500 e yakındır.

Rumelikavağı limanRumelikavağı sadece Sarıyer’in değil, İstanbul Boğazı’nın en büyük balıkcı köylerinden biridir. Yakın zamana kadar köy halkının yüzde sekseni balıkcılıkla uğraşırken, kalan kesimi bağ, bahçecilik ve ticaretle uğraşırdı. Ancak son yıllarda balıkcılığın yanı sıra Turizm ve ticaret konusunda büyük bir atılım gösterilmiştir. Çok sayıda balıkcı gazinosu ve lokanta yerli ve yabancı turizme hizmet vermektedir. Balık, midye ve diğer deniz ürünleri halka sunulmakta ve Rumelikavağı halkının büyük gelir kaynağını oluşturmaktadır. Rumelikavağı’nda, İskele, Şato, Nokta, Ayder, Telli Baba, Recai restaurant, Yedigün, Kahraman, Süper yedigün, Güzelyer, Boğaz canlı balık, Günay balık, Altınkum, Şampiyon, Yasin’in yeri, Reis’in yeri, Mehmet’in yeri, Kral balık, Altınkum Dicle balık, Mustaabi balık ve Köşem gibi restaurantlarda günün her vaktinde en taze balıkları bulmak mümkündür.

Midyecilik unutulmuşken, tekrar damak tadına Rumelikavaklılar tarafından sunuldu ve Büyük bir iş kolu oldu. Pek çok midye çıkarıcı, ayıklayıcı ve halka sunan esnaf bulunmaktadır. Balık avcılığında ise en son teknoloji kullanılarak av yapılmaktadır. Ahşap tekneleri, saçtan yapılmış büyük gırgırlara yerlerini ter etmişlerdir. Balıkcılık artık karadeniz ve Marmara denizinden başka, Ege ve Akdeniz’de büyük saç teknelerle yapılmaktadır. Her gemide buzhane, yatakhane, yemekhane  gibi yaşam yerleri ve her türlü konfor bulunmaktadır. Bunun yanı sıra küçük ahşap yada saç teknelerle de balıkcılık yapılmakta ancak bu teknelerle yapılan balıkcılık Ege ve Akdeniz’i kapsamamaktadır.

Rumelikavağ’nda yakın zamana kadar filecilik önemlibir iş kolu idi. Ancak naylon poşetlerin gündeme gelmesiyle bu meslek değerini kaybetmiş ve tarihe karışmıştır. Sarıyer ve Yenimahalle de olduğu gini Rumelikavağı’nda da Çirozculuk 1960 lı yıllara kadar devam etti. Ancak. uskumru balığının ve türünün Marmara ve Karadeniz’e artık gelmemesi sonucu, çirozculuk da zaman içersinde kaybolmuştur.

Rumelikavağı’nda bağ ve bahçecilik yerini, çiçekciliğe, süs ağacı ve çeşitli ağaç türlerinin yetiştirilmesine ve halka sunulmasına yani satışına terk etmiştir. Bu semtde bulunan Ünal çiçekcilik, botanik bahçesi ve sera çiçekciliğinde öncülük yapan bir kuruluştur. Çiçekciliğin ve seracılığın Rumelikavağı’nda yapılır olması ticaretin gelişmesine de etken olmuştur. Bu arada meşhur kavak inciri az da olsa bu yörede hala yetiştirilmektedir.

Rumelikavağı’nda çay bahçelerinin ve balık lokantalarının yanı sıra, Altınkum, Elmaskum ve karataş plajları ile askeri plaj da turizm gelişmesine büyük katkıda bulunmuştur.

https://ucnoktaaforizma.wordpress.com/yemek-icmek/mayna/Kaynak: http://www.sariyer.bel.tr

04 Eylül 2011 Rumelikavağı fotoğraf çalışmalarım…

Bu slayt gösterisi için JavaScript gerekir.

  1. ziyaretçi
    27/10/2015, 15:56

    merhaba, Kavak’ta büyümüş biri olarak çoğu bilgiyi yeni öğrendim. emeğinize sağlık

  2. Keriman Ayşem
    22/06/2018, 15:09

    Rumeli Kavağı benim için İstanbul’da ki en iyi yer,sonrasında da sarıyer geliyor. Rumelikavagında yürümeyi gezmeyi hava almayı,sarıyerde de yüzmeyi seviyorum kadınlar plajında çünkü yürümüyorum http://kadinlarplajiservisi.com/ adresinden servisle gidiyorum o yüzden kolay oluyor. Tabii herşeyin bir yeri var ve mutlaka yürümek zorundasınız bazen,rumeli kavağını da özel kılan şey tadının sadece yürüyerek etrafa bakarak alınabilmesi. Rumeli kavağı güzel olduğu gibi sizde çok güzel anlatmışsınız, başka semtler içinde bu şekilde tanıtımlar bekliyorum mutlaka çok çok teşekkür ediyorum 🙂

  1. No trackbacks yet.

ziyaretçi için bir cevap yazın Cevabı iptal et

Adelina Sfishta

Okuyanlar Özgür Olmalı

Evrim Teorisi Online

Evrim hakkında herşey...

Virginia Woolf

Herkes kendi geçmişini, kalbiyle bildiği bir kitabın sayfaları gibi kapalı tutar ve dostları sadece onun başlığını okuyabilir.

ODILA BLOGGER by OAS

Turkish Geeks on Life & Politics...

YAŞAMAK ŞAKAYA GELMEZ

Facebook adreslerimiz: http://www.facebook.com/ata.fecob - http://www.facebook.com/pages/fvco/107464239362228

Komeleya Çand û Integrasyon a Kurd Luzern

Kürdischer Kultur und Integrationsverein Luzern/Mythenstrasse7,6003 Luzern

eren@home ~ $

Açık Kaynak, Linux, Programlama Dilleri, Amatör Telsizcilik gibi konular üzerine düşünceler

Ata FE COB

"En büyük yenilgimiz, bir alternatif fikrini kaybetmiş olmamızdır." ___Michael Lebowitz

WordPress.com

WordPress.com is the best place for your personal blog or business site.

CHP SULTANGAZİ

"Direnme gücü, dünya “evet” sözcüğünü duymak istediğinde 'HAYIR' diyebilme yetisidi" E. Fromm. ________“12 Eylül’de ‘HAYIR’ oyu vererek tokat atın, okyanus ötesinden de duyulsun” KILIÇDAROĞLU